bugün
- vatandaşlık farkı alan otel24
- suriyeliler suriye'ye dönsün11
- bir kadının yemek ısmarlaması15
- erkeğe ne hediye alınır34
- icardi190525
- 1 m dolara bu bebeğe sertçe tokat atar mısınız19
- anın görüntüsü16
- icardi1905 silik olsun kampanyası19
- şehirler arası aşk yaşamak9
- hamas bir terör örgütüdür14
- true'nin porno arşivi kaç gb8
- sözlükte ateist gibi takılan yahudiler10
- aleyna tilki10
- sözlük kızından gelin olmaz21
- herkes güncel fiyatını yazabilir mi9
- arkadaşlar sizden bir şey rica edebilir miyim22
- ağaç gövdesi gibi bacakları olan kadın14
- sözlük yazarlarının tatlıları8
- alınan en güzel iltifat14
- kızımın kiminle yatıp kalktığıyla ilgilenmezdim9
- cumaya gidenlerin çok azalması10
- futbolcu ismiyle nick almak12
- bik bik'in balona binmesi34
- en yaşlı özelliğiniz9
- 170 boyunda olduğum için hep reddedildim23
- sabah aç karnına içilen bira13
- ideal duş alma sıklığı14
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi13
- artificialintelligence12
- kız mı erkek mi belli olmayan yazarlar8
- adanada polisin saldırganın ayağına sıkması14
- icardiyi tokat manyağı yapmak12
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız12
- uzağı göremeyen insan9
- millet açsa neden kafeler tıklım tıklım16
- 27 nisan 2024 fenerbahçe beşiktaş maçı24
entry'ler (405)
Büyümüş.
bazı konularda cidden doğruluk payı vardır. kızların saçlarını başlarını, giyim kuşamlarını ve özellikle yağlı boya gibi makyajlarını aralarında oturup seyrederek eleştirmeye bayılırlar. hatta bir gün onların arasında oturursun, unuturlar yanlarında olduğunu ve acımasızca dedikoduya başlarlar. o günden sonra tırnağının uzunluğundan tut giydiğin iç çamaşırının askısına kadar dikkat edersin.
fön çekilmiş uzun saçlar hatta daha da beteri at kuyruğu.
seven birine "çok yorgunum kalbim de kırık beni iyileştir" demektir bencillik.
nadiren yaşadığım güzel duygu. eksikliği, çoğu özelimi en yakınımdakine bile çok zaman sonra açmama ve bazı şeylerin altında ezilmeme sebebiyet verir. hatta çoğu şeyi kendime saklamama ve bunun doğrultusunda yanlış anlaşılmama neden olur bu duyguya sahip olmamak. sonu nereye gider bilmiyorum.
aşk adaletsizliktir. en derin aşkını sadece bir kişide yaşarsın 'o' seni öldürür ve gider... düşünürsün yine bu kadar sevebilir miyim diye ve daha az sevdiğine razı olursun...
eğer bu eski sevgili hem sizi durduk yere terkeden hem de sonrasında sizin mutluluğunuzu görüp orada burada yazık yakıştıramadım nidalari atan türdense soyu kurumalı.
bir sen kaybetmemek adına kaç ben kaybettim
artık sayamıyorum
her gelişin bir öncekinden acı
her gidişin bir sonrakinden sancılı oldu
giderken dilime düşmeyen sözler
ardından kurşun olup yüreğime düştü
her bir ayrı adresten ayrı yaralar açtı
yarin kaçak gidişlerine vurgun yüreğimde
kaç yara var artık sayamıyorum
yıllardan sonra bugün karşıma çıktın
tellerine bahar rüzgarı estirdiğim saçların
hazan rüzgarı yemiş gibi darmadağın
gülüşüne bin can adadığım gamzelerin
boran yemiş kumsal misali hüzünbaz
ve kuytusunda kaybolduğum gözlerin
bir orman kadar sessiz , bir deniz kadar hırçın
ben sana
sen unutmaya sevdalı bir yürekle
öylece gittin
sadece gittin
aynı yıllar önce yaptığın gibi
ardına bakmadan için acımadan
sadece gittin ..
koşmak istedim ardından
yaralı bir yavru ceylanın
annesine koştuğu gibi
sığınmak istedim
fırtınadan çıkmış bir gemi gibi
kollarının limanına
sövmek istedim seni bana hasret
beni sana gurbet koyanların
dinine imanına...
ama yapmadım
yapamadım
yıllar önce özleme açılan kollarımı
hasrete saran
vuslata çıkan rüyalarımı
gurbete yoran
seni seviyorum diyen dilime
özledim sözlerini düşüren
sevgi makamında duygularıma
hicazdan beste yapan
sen değil miydin...
koşmak istedim ardından
yaralı bir yavru ceylanın
annesine koştuğu gibi
yapmadım yapamadım
oysa ben yıllar yılı
ellere diken iken
tek sana gül açandım
bir canım deyişine
bin canımı katandım
sevmeler hafif kalır
haşa sana tapandım...
sen ise geçip gittin
sadece gittin.
ardına bakmadan ; için acımadan
ben sana
sen unutmaya sevdalı bir yürekle
sadece gittin..
şimdi artık sana gel demeyeceğim
özledim , yar demeyeceğim
kollarına al demeyeceğim
yanımda kal demeyeceğim
üzülme ;
artık adını anmam
ilk gidişin gibi yanmam
merak etme!
sana şiirler yazmam artık
sana türküler yakmam
bir eylül akşamı sırılsıklam sokağından geçip
seni ağlatmam...
dedim ya
bir sen kaybetmemek adına
kaç ben kaybettim artık sayamıyorum
ama şunu unutma
artık seni kazanmak adına
benliğimden bir an dahi kaybetmeye
tahammülüm kalmadı.. *
artık sayamıyorum
her gelişin bir öncekinden acı
her gidişin bir sonrakinden sancılı oldu
giderken dilime düşmeyen sözler
ardından kurşun olup yüreğime düştü
her bir ayrı adresten ayrı yaralar açtı
yarin kaçak gidişlerine vurgun yüreğimde
kaç yara var artık sayamıyorum
yıllardan sonra bugün karşıma çıktın
tellerine bahar rüzgarı estirdiğim saçların
hazan rüzgarı yemiş gibi darmadağın
gülüşüne bin can adadığım gamzelerin
boran yemiş kumsal misali hüzünbaz
ve kuytusunda kaybolduğum gözlerin
bir orman kadar sessiz , bir deniz kadar hırçın
ben sana
sen unutmaya sevdalı bir yürekle
öylece gittin
sadece gittin
aynı yıllar önce yaptığın gibi
ardına bakmadan için acımadan
sadece gittin ..
koşmak istedim ardından
yaralı bir yavru ceylanın
annesine koştuğu gibi
sığınmak istedim
fırtınadan çıkmış bir gemi gibi
kollarının limanına
sövmek istedim seni bana hasret
beni sana gurbet koyanların
dinine imanına...
ama yapmadım
yapamadım
yıllar önce özleme açılan kollarımı
hasrete saran
vuslata çıkan rüyalarımı
gurbete yoran
seni seviyorum diyen dilime
özledim sözlerini düşüren
sevgi makamında duygularıma
hicazdan beste yapan
sen değil miydin...
koşmak istedim ardından
yaralı bir yavru ceylanın
annesine koştuğu gibi
yapmadım yapamadım
oysa ben yıllar yılı
ellere diken iken
tek sana gül açandım
bir canım deyişine
bin canımı katandım
sevmeler hafif kalır
haşa sana tapandım...
sen ise geçip gittin
sadece gittin.
ardına bakmadan ; için acımadan
ben sana
sen unutmaya sevdalı bir yürekle
sadece gittin..
şimdi artık sana gel demeyeceğim
özledim , yar demeyeceğim
kollarına al demeyeceğim
yanımda kal demeyeceğim
üzülme ;
artık adını anmam
ilk gidişin gibi yanmam
merak etme!
sana şiirler yazmam artık
sana türküler yakmam
bir eylül akşamı sırılsıklam sokağından geçip
seni ağlatmam...
dedim ya
bir sen kaybetmemek adına
kaç ben kaybettim artık sayamıyorum
ama şunu unutma
artık seni kazanmak adına
benliğimden bir an dahi kaybetmeye
tahammülüm kalmadı.. *
git kaşını aldır.
en zor bulunan en zor başlayan en zor biten, katlanilmasi en zor acidir aşk. aşk zordur.
daha sonra paşa paşa arar pişman olur gurursuzlaşır iyice dibe düşer.
kendisi terk etmiş olduğu halde eski sevgilisini aradığı ve pişmanlıktan kıvrandığı an.
aylar sonra durduk yere gecenin bir yarısı arayıp can sıkan huzur kaçıran adi şerefsiz karaktersiz bir şey.
uzun yıllar yalnız kalmaya itecek olandır. *
hiçbir zaman dinlemekten bıkmayacağım, sözleri net bir şekilde içime işleyen parça.
benimki mükemmel olandır. cuma'm boş, salı çarşamba 1 er ders, pazartesi perşembe 2 şer oh mis.
yalnızlıktır.
hüzündür.
güvensizliktir.
inanamamaktır.
bencilliktir.
hüzündür.
güvensizliktir.
inanamamaktır.
bencilliktir.
kendisini ilk defa bu sezonki 'rain over me' parçasıyla dikkate aldığım ve sevdiğim kişidir. ilişkimiz bundan ibarettir kendisiyle.